Arı Ürünleri Karışımları

12246758_200344050300027_491318153206934333_n

Mix etmek…

Son yıllarda arı ürünlerini belirli oranlarda karıştırılarak insan tüketimine sunuluyor.

Bu ürünü tüketenlerin beklentisi de “iyi” gelecek olması.

Sonuç itibarıyla genelde karıştırılarak sunulan bu ürünlere tek tek bakıldığında en azından insan sağlığına zarar verme konusunda riskler çok az.

Bence sorun beklentilerde.

Arılar bu ürünleri mix ederek mi kullanıyor diye bakarak sonuca da ulaşamayız ki bu ürünlerden tüketmedikleri propolis var meselâ.

Her ürünü kendi içinde değerlendirme yapacağız.

Polen ile başlayalım.

Bir kere, yanyana 2 kovan bile aynı günde aynı kaynaktan polen toplamıyor.

Standart bir polen yok demek mümkün. İçeriklerde doğal olarak farklı olacaktır.

Ayrıca toplama esnasında ürünün ne kadar sürede toplandığı, nasıl havalandırıldığı, ekşime-bozulmanın nasıl önüne geçileceği, nasıl temizlenip ve en önemlisi nasıl saklanacağı.

Taze saklama için derin dondurucuda saklanmış bir polen ile aynı polenin güneş altında tarhana misali kurutulması sonrası içerikler aynı mı kalır?

Bir diğer görüş ise polenlerin arılar tarafından peteklerde stoklama işlemi olmadan tüketilmesinin fayda sağlamayacağı…

Diğer bir görüşe göre de taze polen bile olsa polenciklerin zarlarının varlığı sebebiyle birçoğunun sindirilmeden atıldığı bilgisi…

Sadece polen tüketen tüketicilerin 1 ay önce aldığı polenin aynısını 1 ay sonra da bekliyor olması… Aynı günde bile farklı kaynaktan topladığını en başta söylediğimiz gibi.

Yurtdışında her kaynağa ait polenin renklere göre ayrılması ve monoflora polene ulaşmak için otomatik makineler kullanılırken bizler ne kadar karışık renkli polen olursa o kadar iyi olur yaklaşımında iken.

Bütün bu karmaşa kimin suçu?

Bilgi vermek konusu kimin görevi?

Biz arı ürünleri üreticileri sadece üretme teknikleri konusunda zirveye ulaşabiliriz ama iş insan tüketimine gelince kim uzmanlık gerektiren bilgileri tüketicilere ulaştıracak?

Mix hakkında tüketicilere söyleyeceğim bir üretici olarak şudur…

Polen kullanacak iseniz ya da bu ürünü bir karışım içinde kullanacak iseniz.

Mayıs – Haziran ayları arasında bir arıcı ile temas kurarak yıllık ihtiyacınızı birkaç farklı tarihte taze olarak alınız ve kendiniz derin dondurucuda saklayınız.

Yine bir dipnot olarak polende lezzet ve damak tadı aramayınız.

Arı ürünleri mix yapıldığında karışıma katılan polen miktarı ile günlük tüketimi karşılanması da mümkün gözükmüyor.

Karışım içerisinde polen varlığı olsa bile bizler yine de her gün 1 tatlı kaşığı taze polen tüketelim…

Arıların tüketimi açısından bakılınca da özellikle işçi arılar için polen çok önemli bir yer tutuyor.

Keşke olsa da…

Çok az şanslı tüketiciye nasip oluyor.

Mayıs ayında arılığa gelip kendi poleninizi kendiniz hasat etseniz…

12250048_200531940281238_4105781980310983973_n

Mix etmeye devam edelim.

Propolis ya da arı sakızı…

Doğal antibiyotik – antifungal ve önünde anti olan bir sürü terim ile mucize olarak sunulur ama insan tüketimi konusunda daha yolun en başında olunan ürün.

Üstelik arılar tüketimlerinde kullanmaz iken.

Ancak içerikleri konusunda yapılan çalışmalar ile özellikle yurtdışında başlayan insan sağlığı için kullanımı ülkemize de hızla sirayet etmiş ve yerlere atılan – arıcılar tarafından çalışma konforunu bozan bir malzeme iken şimdi yok satan bir ürün…

Bir analiz yayınlayarak dünyanın en iyi propolisine sahip olduğunu iddia bile mümkün olan ama yanyana 2 kovanda hatta aynı propolis tuzağında farklı kaynaktan propolis varken.

Kaynağına göre değişen, toplama tekniğine göre değişen, arının davranışına göre değişen ve asla standart olmayan bir ürün.

Dikkat edilmediğinde ise kimyasallara maruz kalması bile mümkün iken.

Ham hali mi, toz hali mi, alkolle ekstrakt hali mi yoksa evet yoksa su ile ekstrakt hali mi… (Su ile nasıl oluyorsa ayrıca)

Su hariç her halini bilen birisi olarak bireysel tercihim elbette alkol ile ekstrasyon…

İyi de alkolü bile önemli…

Alkolü uzaklaştırmak mümkün ama bir yanda da alkolün bileşikleri bünyede gezdirme katkısı da gözardı edilemez.

Dinen mahsuru var mı diye Diyanet İşleri Fetva Bölümünün defalarca arandığı bir ürün üstelik.

Doz nasıl olacak ayrıca?

Acı… Zehir gibi bir ürün ama 8-10 damla ile soğuk algınlığındaki boğaz sorunlarını gideren…

Koruyucu etkileri yanında o kadar çok konu hedefleniyor ki propolis ile.

Çok net söyleyeceğim bir şey ise propolis bünyede çok sessiz çalışır ve bunu anlamak çok zor. Arı sütü kullanmak hemen söyler, ben buradayım diye…

Hem üretim teknikleri hem işleme teknikleri hem de kullanma teknikleri hakkında çok yol kat etmemiz gerekiyor.

İthal ediyoruz yahu, ötesi var mı? Yazık bu ülkeye…

Bilimsel olarak altını doldurmak çok zor olsa da bizler, karışımlarda arı sütü miktarı ne kadar ise ekstrakt propolisi de aynı miktarda kullanıyoruz.

Günlük doz olarak canlı 10 kg ağırlığa karşılık 1 damla öneriliyor genelde.

En büyük avantajı ise insan sağlığına zararlı olduğuna dair veriler yok, temiz olması şartıyla.

Tüketicilere ne önerilebilir?

Tuzaklardan derlenmiş tertemiz ham propolis elde ederek ekstrakt işlemini kendileri yapabilirler.

Karışım ürünlerinin yapılma sebebi biraz da propolisin tüketim zorluğu. Karışıma katarak rahatlıkla tüketime sunulabiliyor.

Son uyarı olarak, alkolle ekstrakt edilmiş ürünler suya damlatarak kullanılamaz. Çünkü alkol ayrılır ve propolis plakalar haline dönüşerek kullanıma çok zor hale gelir.

Tüketicinin işi her arı ürününde olduğu gibi propoliste de çok zor.

12241409_200680780266354_2675461314964330747_n

Yıllardır arı dendiğinde ürün olarak bildiğimiz ne vardı ki…

Arının adı bile Bal arısı.

Hiç polen arısı, süt arısı ya da propolis arısı dendiğini duyduk mu?

Eski kaynaklara bakıldığında şifa aranan ürün bal.

Günümüzde ise… Maalesef bu harika ürünü ne hallere düşürdük, düşürenlere sessiz kaldık.

Bal hakkında çok şey yazmak mümkün ama konumuz arı ürünleri karışımı.

Karışımları tanımlarken balı öyle bir yok sayarız ki diğerlerini katıp üzerini balla doldururuz diyerek onu bir dolgu ya da taşıyıcı gibi varsayarız.

Mix yaparken balın önemi olmaz mı hiç…

Bir kere kalıntı riski hiç olmamalı.

Bu bile sayfalar dolusu yazmayı gerektirir.

Pahalı balın iyi bal anlamına gelmediği bilgisi de önemli.

Hangi balı kullanmak gerekir?

Kalıntısız ve doğal bal.

Ne kadar basit aslında.

Karakovan balı olur mu diyenler olabilir elbette ama balın Karakovanı olmaz ki.

Bal aynıdır, ambalajı değişiktir karakovanda.

Salgı balları bile olabilir ki zaten karışımlarda polen katılıyor.

Yeter ki Doğal ve Kalıntısız olsun.

Karışımlarda bal miktarı ne olmalıdır?

Bu karışım konularının finalinde arz edeceğiz ama bal miktarı belirlenirken kullanım amacı ve kullanan kişinin durumu önemlidir.

Diabet hastalarının tüketeceği karışımlarda bal miktarı ile çocukların kullanacağı karışımdaki bal aynı olabilir mi?

Bal miktarı, günlük tüketim dozu ve diğer içeriklerin miktarları hedef alınarak belirlenir.

Sonuç olarak karışımlarda kullanılacak balın içeriği de önemli olduğundan tek başına kullanıldığında şifa beklenen kesinlikle “süzme” ballar kullanılmalıdır.

12279157_200819840252448_7190222512856009208_n

Karışımlarda en çok kullanılan 4 ürünün sonuncusu arı sütü.

Acaip şeyler yazabilirim ama üreticiyim…

Tüketiciler deriz ya, bizde tüketiciyiz aynı zamanda.

Korkular hiçbir zaman boşuna değil.

Bal – Polen – Propolis – Arı Sütü

Bu ürünlerin dördünü de olması gerektiği gibi bulabilen kaç kişiyiz acaba?

Arı sütü üretimi yapan bizler bakalım olması gereken herşeye dikkat ediyor muyuz?

Ürettiğimizi iyi koruyabiliyor muyuz?

Mükemmel arı sütü var mı?

Var tabi ki, ana arılar tüketiyor sürekli.

Taze taze.

**************

Karışımlarda en önemli ürün belki de olayın lokomotifi arı sütü…

Karışımların içinde olmaması gerektiğini ve saf tüketilmesi gerektiğini söyleyen biri olarak.

İllaki karıştırılacak ise doğru ürüne tüketicilerin kendilerinin ulaşarak karışımlarına kendilerinin katmalarını önermekten başka da bir şey söylemek çok zor.

Ayrıca…

Doz hesaplamaları yapılırken karışımdaki arı sütü miktarına göre dozlama yapılmalıdır.

1 kg balın içerisine 10 gr arı sütü katılarak yapılacak karışımlardan fayda beklemek biraz da beyhude bir davranış.

1 kişi 1 kg balı 1 ayda zor tüketir ki 3 günde 1 gr arı sütü dozu yetişkinler için çok düşük bir dozdur.

Karışım ve karışım tüketim önerileri ile ilgili bir paylaşım daha yapmamız gerekecek zaten.

Özetleyecek olursak tüketicilere yönelik…

Karışıma arı sütünü siz karıştırın.

Hazır karışım ürünlerini kullanmaktansa kendiniz hazırlayın.

Arı sütünün öncelikle tazesini, mevsim dışında ise iyi korunanını ve doğalını bulmaya çalışın.

Arı sütünün günlük dozunu belirleyip ona göre karışım yapın.

12247172_201394660194966_2244424308854308987_n

Ürünler hakkında daha önceki paylaşımlarda çok şey yazdık ama iş bu 4 ürünü karıştırmaya gelince.

Karışımların hedef kitlesi standart değil ki ürünler standart olsun.

Her bünye kendine özel hazırlamalı…

Her ne kadar arı ürünlerinin doğal olduğu bilgisinden yola çıkılsa da doz denilen olgudan vazgeçilemez.

4 ürünün (Bal – Polen – Propolis – Arı Sütü) önceden karıştırılması ile kısa sürede ürünler kendi görüntülerinden uzaklaşır ve koyu renkli bir tahin görünümüne kavuşur.

Önceden hazırlanmasını doğru bulmayan bir tüketiciyim aynı zamanda ama tembellik var her sabah hazırlamak zor geliyor.

Ben yetişkin sağlıklı kişiler için formülümü yazayım…

Günlük olarak hazırlanması en güzeli ama formülü 30 ile çarparak aylık karışımı yapmakta mümkün…

Günlük doz olarak…

1 tatlı kaşığı bal…

7-8 damla propolis ekstraktı…

1 gram arı sütü…

1 tatlı kaşığı taze polen…

Karıştır ve sabah aç karnına güp…

****************

Soğuk algınlığına maruz kaldınız ve boğazınız başladı şişmeye. Daha ilk hissettiğinizde…

Günde 3 kez…

10 damla propolis ekstrakt ile bir çay kaşığı balı güzelce karıştırıp…

Önce ağızda gargara ve finalinde yavaşça yutmak…

*********************

Çocuklara verilecek karışımlarda…

Okul çağında çocuklar tarafından çok kullanılmaya başlandı ve koruma faydası bir yana çocukların sağlıklı ürün tüketmesi gibi yok.

Çocuklar için hazırlanacak karışımlarda propolis ekstraktı bulunmayabilir ki birçok çocuk bunu sevmezler.

Ayrıca çocuklarda arı sütü dozu da yarı yarıya düşürülür.

Kısacası.

1 tatlı kaşığı bal…

1/2 gr (1 leblebi büyüklüğünde) arı sütü…

1 tatlı kaşığı polen…

1-2 damla propolis ekstraktı…

Bu karışımı da taze hazırlamak gibisi yoktur.

******************

Sadece propolis ekstraktı tüketenlerin varlığı da gitgide çoğalıyor.

Sade olarak tüketmek zor gerçekten.

Yine bal bu iş için iyi bir taşıyıcı.

Yoğurt ve kesme şekeri üzerine damlatmalar ve bir yudum ekmek ile tüketenlerde yok değil.

Unutulmaması gereken şey herkes kendi durumunu iyi değerlendirmeli.

Diabet sorunu yaşayanlar bal miktarını minimuma hatta hiç kullanmadan karışımlar yapabilmeli ki doğal olsa da balın içeriğindeki glikoz ve fruktoz kandaki glikoz oranını arttırır.

Yine tümör tedavisi görenler aynı konuda çok dikkatli olmalı ki doktorlarının tavsiyelerine uymalıdır. Özellikle karışımlarda bal bulunmalı mı konusu bu durumdaki kişiler için çok önem arz eder.

Doz biraz da kişisel.

Bizden arı sütü temin eden ve değişik amaçlar için kullanan tüketicilerin geri dönüş bilgileri altın değerinde veriler içeriyor.

Günlük 1 gram arı sütü kullanan ama tansiyon problemleri yaşayanların miktarı azalttığında normale döndüğü bilgisi bir yanda dururken günlük 2 gram tüketmesi önerilen çocuk tedavisi gören ama günlük 4 grama kadar kullanan birisinin dozu fazla kaçırıyorsun ikazına bana karışmayın ben böyle çok iyiyim demesi diğer yanda.

Günlük olarak karışımlarda doz oynamaları yapılarak kişisel oranları bulmak mümkün.

Günlük olarak önerme sebeplerimi aslında diğer paylaşımlarda belirtmiştim ama yine de yazmakta fayda var.

Karışmış halde hazır aldığınız ürünlerde içerik hakkında maalesef karışımı hazırlayanın insafı da o karışımın içindedir.

4 ürünün tamamının en kaliteli halde bir üreticide bulunması da her zaman mümkün değildir.

Soğuk zincirde korunması gereken ürünler büyük miktarlarda karışım yapılarak saklanacak ise bal ile buluştuklarında soğuk zincire artık ihtiyaç kalmaz.

Afiyet olsun, sağlıkla.

Sağlıklı iken.

Bir cevap yazın